Gezi Stajı - Orlando

Son gezi stajımı Orlando'da yaptım. Orlando geçimini bölgedeki Disneyland başta olmak üzere 15'in üstünde tema parkıyla sağlayan bir şehir. Ilk olarak geniş boş arazilerin bulunmasından dolayı bölgeyi hayalini gerçekleştirmeye uygun gören Walt Disney'in Disneyland'i inşaa etmesiyle başlayan tema parklarının sayısı sonrasindaki 45 yılda Disneyland'in başarısıyla katlanarak artmış. Şehrin ufak bir merkezi bulunuyor bunun dışında yoğun bir yerleşim görülmüyor. Genelde banliyo yerlesimlerinden oluşan şehir bu nedenle oldukça geniş bir alana yayılmış. Geniş boş alanların bolca bulunmasından dolayı kat sayıları fuar merkezi yakınındaki oteller hariç 3'ü geçmiyor ve bana en ilginç gelen de yine bu sebepten ötürü kat otoparklarının bulunmaması ve tüm otoparkların açık alanda zemine yayılması.

Konutlar çoğunlukla siteler halinde müstakil evlerden oluşuyor. Aralıklı yerleşen evler mahremiyet sağlarken arabasız ulaşımı imkansız kılıyor. Siteden temel ihtiyaçlar için en yakın markete yürüyerek gitmek 25 dakikayı bulabiliyor. Şehrin geri kalanı için de bu geçerli. Yaygın bir toplu taşıma ağı bulunmuyor.

Teknoloji Stajı - Marketing Toys

Marketing Toys adlı etkinlik ve tasarım ajansında yaptığım teknoloji stajımda Keyshot programı ile render üzerine bir eğitim aldım. Daha çok endüstriyel tasarımcılar tarafından kullanılan bu program firmada etkinliklerde kurulacak dekorların görünümünü görselleştirmek için kullanılıyordu. Programın avantajları kullanıcı dostu kolay ve açık bir menüsü olması, içerdiği materyal seçenekleri ve hızlı kullanıma uygun olması. Bunlara karşın bir plug in olmadığından render esnasında modelde değişiklik yapılamaması ise büyük bir dezavantaj.

  

Staj süresince o dönemde üzerine çalışılan Minik Kaşifler ve Kidzania Teknosa Teknoloji Merkezi projeleri üzerinden farklı denemeler yaparak render tekniklerini öğrendim. Bu iki proje de belli bir yapının bir kısmında konumlandırıldığından render ve ölçeklendirme ilişkisi üzerine oldukça fazla pratik yaptım. Alanda alınan ölçülerle modelin uygun hale getirilmesi ve renderın alanın mevcut fotoğraflarına yerleştirilmesi çalışmalarını yaptım.

PIN'deki Çalışmalar

Stajımın geri kalanında PIN'de doğal afet sonrasında, kentsel dönüşüm sırasında veya geçici barınma ihtiyacının oluştuğu farklı durumlarda kullanılabilecek bir sistem olan Shelter projesi ile ilgilendim. Bu projenin öneli noktaları ön üretimli parçalardan oluşması bu şekilde hızlıca kurulabilmesi, kolay taşınması, kendi kendine yetmesi, sürdürülebilir olması ve bunlar arasında fark yaratan özelliği kapalı mekanlara ek olarak bir zemin örüntüsü de sağlaması. 

Bu zemin örüntüsü ile birimlere temiz su sağlanıyor, pis su tahliye ediliyor, açık alanlarda sert zeminler oluşturularak yağmur durumunda çamur olması önleniyor ve tarım yapılabilecek alanlar sağlanıyor. Altıgen şeklindeki birimlerden oluşuyor zemin örüntüsü. İstenen sayıda bir araya gelerek genişleyebiliyor. Üzerine bağlanacak birimlerin bağlanmasına olanak verecek şekilde uygun geometrideler. Altıgenlerin çeperlerinde birimlerin üzerinden akan yağmur suyunu toplayacak oluklar bulunuyor. Toplanan su farklı şekillerde yeniden kullanılıyor. 

Birimler ise altıgen tabanlı, dört kenarında yere dik eşkenar üçgen yüzeyler oluşturan  kabuklar. Bu kabuklar bir iskelet ve kabuğu kapatan, iskelete bağlanan düzlemlerden oluşuyor. Bu düzlemler opak duvar, saydam pencere veya kapı özelliklerinde olabildikleri gibi güneş paneli özelliğine sahip de olabiliyorlar, bu sayede kendi enerjilerini üretebiliyorlar. Birimler yere dik olan eşkenar üçgen yüzeylerinden birbirlerine bağlanabiliyorlar.

Bu projeye benzer projeler araştırıp belirli sorunlara üretilen çözümleri değerlendirdim. Bu araştırmalar sonucunda Reaction Housing - EXO projesini inceledim. Proje iç içe geçen plastik bardak mantığıyla işliyor ve bu sayede çok fazla birim bir arada taşınabiliyor ancak bir zemin çözümü sunulmuyor.

Shelter projesinin geliştirilmesinde EXO'nun taşınabilirliğini örnek alacak şekilde kabuk iskeletlerinin ikiye bölünebilme durumunu inceledim. Bu sayede konteynrların içine daha fazla adette iç içe sığdırılabilmesini araştırdım.

Projenin farklı alanlarının geliştirilmesi konusunda Bruce Mau'nun "Massive Change" isimli kitabını inceledim.

Bu projenin bir sunum haline getirilip doğru ve kolayca ifade edilebilmesi için çeşitli çizimler ve animasyonlar ürettim.

Atölye İstanbul Ofisindeki Çalışmalar

Stajımın ilk haftasını Atölye İstanbul'un ofisinde geçirdim. Ofiste Bomonti Bira Fabrikasındaki yere yerleşim için çeşitli çalışmalar yapılıyordu. Mekan organizasyonu, mekanik işler, mobilya tasarımı ve üretimi gibi işler ekip içinde bölüşülmüş hep birlikte yürütülüyordu.
İlk gün genel işleyiş ile ilgili bilgilendirme aldım. Projeye dair yapılan çalışmalar benimle paylaşıldı, onları inceledim. Günün sonunda projenin durum toplantısına katıldım ve iş bölümünden pay aldım. Bana düşen işler serbest çalışma alanındaki bumerang masa ve sahne alanındaki askı ünitesinin tasarım ve üretim işleriydi. Hafta boyunca serbest ofis alanındaki bumerang masa ve sahne alanındaki askı ünitesi üzerine çalışmalar yaptım.

Bumerang masa ile ilgili taslak bir çalışma halihazırda yapılmıştı, bu çalışma üzerinden üretim ve mekan içindeki konumlanışı ile ilgili kriterler doğrultusunda revizyon çalışmalarını ilerlettim. Üstünde iki katman kontrplak plaka bulunan ve ince demir boru profil ayaklar ile taşınan bir masaydı. Tablanın boyutları, kalınlığı gibi kararları kullanım şekli ve mekan içindeki konumuna göre revize ettim. Ayak sistemini ise verilmek istenen karmaşık üçgenli ağ dokusu etkisini verecek anca üretimi en basit çözülebilecek şekilde yeni alternatifler ürettim ve revize ettim. Yeni alternatiflerin daha sağlıklı değerlendirilmesi için 3D printer ile deneme baskısı aldım. Bu revizyon çalışmaları sırasında Atölye İstanbul'dan Engin Ayaz ve PIN'den Salih Küçüktuna'dan geri dönüşler ve yönlendirmeler aldım.

revize çalışmalar

Sahne alanındaki askı ünitesi ile ilgili Atölye İstanbul'da başlattığım çalışmları, PIN'de sürdürdüm. Bu üniteyle ilgili daha önceden yapılmış bir çalışma yoktu. Aldığım brief doğrultusunda tasarım önerileri geliştirdim. Brief bu ünitenin alanın üzerinde bir bulut etkisi yaratacak, aşağıya sarkacak şekilde pafta / poster gibi çalışmaların asılabileceği ve alanın genel aydınlatma sistemini engellemeyecek, onunla entegre olabilecek bir sistem tasarlamaktı. Bu doğrultuda çeşitli öneri çalışmalar hazırladım. Farklı üretim teknikleri gerektiren sistemler için üreticilerle görüştüm, uygulama ve fiyatlandırma ile ilgili bilgi topladım. Bu çalışmalarda da Atölye İstanbul'dan Engin Ayaz ve PIN'den Salih Küçüktuna'dan geri dönüşler ve yönlendirmeler aldım. Seçenekler arasından uygun olmayanlar elenerek ve revize edilerek seçenek sayısını azalttık.

Bu çalışmalar süre giderken bir sabah Bomonti Bira Fabrikası'nda toplantı için buluştuk. Toplantıdan önce alanı gezdim, projedeki alanları kavradım. Alan fabrika binalarından birinin en üst katında bulunuyor. Sonrasında alanda Akın Nalça ve Terminal ekibi ile mobilyalar ve seperatörler ile ilgili toplantı yaptık.

3. Sınıf Büro Stajı

2. sınıf büro stajımı PIN'de (Project International Architecture) yaptım. 20 gün süren stajımda Atöyle İstanbul'un Bomonti Bira Fabrikasındaki yeri için üretilecek çeşitli parçaların tasarımı ve üretimiyle ayrıca doğal afet veya kent yenilenmesi gibi durumlarda geçici ancak sürdürülebilir bir yaşam sunan Shelter projesiyle ilgilendim.

Barcelona Gezisi (Temmuz 2013)

Barcelona gerek Mimarlık Tarihi derslerinde gerekse mimari bloglarda, yazılarda sıkça adını duyduğum bir şehir. Bu yüzden bu şehri mimari bir inceleme gezisiyle deneyimlemek oldukça eğlenceli oldu. 

Mimari olarak pek çok farklı eser barındırmasına karşın Barcelona denince akla tabii ki ilk olarak Antonio Gaudi geliyor. Zamanının ilerisinde tasarımları bulunan ve hem tasarım hem de inşaat konusunda farklı teknikler kullanan mimar'ın şehirde pek çok eseri var. Bunlardan en dikkat çekici ve kuşkusuz mimarlıkla ilgili veya ilgisiz herkes tarafından en çok bilineni La Sagrada Familia. Bu bazilika'yı eşsiz kılan pek çok özelliği var bunlar; Gaudi'nin kum torbalarını kullanarak ortaya çıkardığı formu, içerisindeki pek çok yüksek ve dallanan kolon ile oluşturulan farklı mekan algısı, her köşedenin birbirinden farklı ve şaşırtıcı detaylarla bezeli olması ve bence en dikkat çekici özelliği olan 1882'de başlamış ve inşaatının hala sürüyor olması. Dediğim gibi mimarın şehrin pek çok yerinde izleri var bir başkası da Casa Batllo. Casa Batllo da mimarının imzasını taşıyan bir yapı. Cepheyi gördüğümüzde balkonların parmaklıklarında, kullanılan rengarenk mozaiklerde, renkli vitraylarda, bezemelerde ve binanın tümüne hakim olan amorf biçimlerde Gaudi üslubunu beli ediyor. Gaudi'nin bir eserinden daha bahsetmeden geçemeyeceğim. O da Park Güell. Her elemanında gösteriş ve farklılığın belli olduğu bu park şehri yukarıdan görme olanağı sunuyor. Gösterişli merdivenleriyle, heybetli sütunlarıyla ve her köşede farklı renkli parçaların birleştiği mozaikleriyle bence oldukça mutlu, mutluluk veren ve herkesin kolaylıkla sevebileceği bir mekan.

Park Güell'den bahsetmişken şehirdeki bir başka yeşil mekana değinmek istiyorum. Barcelona Botanical Gardens olabildiğince sade mimari üslubuyla Park Güell ile taban tabana zıt bir duruş sergiliyor. Mimari elemanlardan çok doğal elemanlar ön plana çıkarlmış burada. Girişindeki büyük kapılarla oluşturulan Park Güell'dekinden çok farklı bir tür gösteriş.

Teknoloji Stajı: ArcGIS

Teknoloji stajı olarak Emrah Altınok'un düzenlediği ArcGIS workshopuna katıldım. Bu workshopta öncelikle konuyu algılamayı kolaylaştıracak temel kavramları irdeledik. Bu kavramlar başta coğrafya olmak üzere, mekan, yer, şehir kavramlarıydı. Sonrasında coğrafi bilginin tanımı ve işlevi ile devam ettik ve bu bilginin güncel ve geçmiş kullanımlarını gördük. Assoc. Prof. Dr. Ayşegül Özbakır'dan "What is GIScience?" sunumunu dinledik. Bu sunumda data tipleri, lokasyon girdisi, uydu fotoğraflarının yarattıkları algı gibi konuları işledik. Coğrafi verilerin ATM konumlandırma, baz istasyonu konumlandırma ve müşteri hizmetlerinde sorunlu bölge tespiti gibi güncel kullanımlarını öğrendik. Dünya'nın nasıl göründüğünü inceleyen coğrafi sistemlerin artık nasıl göründüğünden ziyade nasıl işlediğini anlamaya çalıştığını konultuk. Senem Kozaman ile başladığımız ArcGIS yazılımını kullanmaya yönelik egzersizlere sonraki günlerde devam ettik. Egzersizler sırasında, veri tipleri, taks-kaks hesapları ve kent fonksiyonları gibi kavramlara değindik. Bu egzersizlerde elimizdeki Fatih Belediyesine ait verileri kullanarak bölgedeki eğitim kurumlarının dağılımını, konut yoğunluğunu, eğitim kurumlarına erişimi ve benzer konuları inceledik.

Ayrıca Ayazma bölgesini verileriyle de farklı araçlar kullanarak çeşitli incelemeler yaptık.