Sirkeci'nin boğaz kıyısını İDO Feribot iskelesi kaplıyor. İskelenin girişindeki turnikelerin üzerindeki membran gergi sistemi gereğiden fazla göz alıcı ve bence bu nedenle önündeki boğaz, arkasındaki Sirkeci manzarasıyla yarışıyor ve iki görüntüyü de kirletiyor.
11 Eylül 2012 Salı
Sarayburnu
Sarayburnu'nda kaldırıma ek olarak yayalar için yürüme parkuru, yeşil ve kayalık alanlar bulunuyor. Kayalık alanı tüm günlerini orada geçiren, dolayısıyla şemsiye ve katlanır sandalyeleriyle yerleşen balıkçılar ve İstanbul manzarasına karşı sohbet eden insanlar kullanıyor. Yeşil alanlar bakımsız ve çorak, manzaraya ve yolun diğer tarafındaki tarihi surlara yakışmıyor.
Sarayburnu'nun tam burnu ise trapez levhalarla çevrilmişti. Bu çevirme Atatürk heykelini dışarıda bırakacak şekilde yapılmıştı ancak heykelin çevre düzenlemesini işlevsiz kılacak şekildeydi. Heykelin etrafındaki alana çıkan merdivenlerin tam önünden geçiyor bu nedenle heykelin çevresini ulaşılmaz kılıyordu. Belki de bu nedenle o alan kaldırıma ve yakın çevresine göre oldukça bakımsızdı.En güzel seyirin sağlanabileceği, ayrıca İstanbul'un en ikonik alanlarından birinin neden bu şekilde harcandığını merak ettim ve çevrili alanın girişini buldum. Girişteki güvenliğe sorduğumda alanın Marmaray inşaatı için kamp alanı olarak kullanıldığını, içeride inşaat için gerekli alet ve araçların ayrıca mühendislerin konakladığı prefabrik evlerin bulunduğunu söyledi. Açıkçası ilk kez mühendislere bu kadar değer verildiğini ve dünyanın sayılı manzaralarından birine sahip konaklama alanları ayrıldığını gördüm. Bir grup mühendis için oldukça sevindirici olsa da böyle bir alanın kamunun kullanımına kapatılmasını üzücü ve düşünücesizce buldum.
Sepetçiler Kasrı da Sarayburnu'nda bulunuyor. Yapıldığı tarihte kayıkların bağlandığı, Cumhuriyet döneminde ecza deposu ve Ulusal Basın Merkezi olarak kullanılan kasır şu an Yeşilay Cemiyeti tarafından kullanılıyor. Topkapı Sarayı'nın bir parçası olarak yapılmış olması ve tarihinin III. Murat dönemine dayanması dolayısıyla müze olarak kullanılabileceğini düşündüm ve Yeşilay'a ait olduğundan içini gezemekten rahatsız oldum. İçeride görebileceğim tarihi dokusunu bozan değişikliklerden korktum çünkü dışındaki dev kapılar üzerindeki dekoratif boyayı oldukça uyumsuz buldum.
10 Eylül 2012 Pazartesi
Gezi Stajına Başlarken
Gezi stajımı yaşadığım kent İstanbul'da yapmaya karar verdikten sonra İstanbul'un hangi bölümüne odaklanacağıma karar verirken bu kenti diğerlerinden ayıran özelliklerini düşündüm. Bu özelliklerin başında gelen, coğrafi farklık boğazın kıyılarının nasıl kullanıldığını, kent dokusunun oluşumuna nasıl katkıda bulunduğunu incelemeye karar verdim. Bunun için Avrupa yakasında Sarayburnu'ndan ortaköy’e kadar farklı sebeplerle istanbul’un çok ziyaret edilen boğaz kıyılarını inceledim. bu incelemeyle yaşadığım kenti eleştirel bir bakış açısıyla ele aldım.
Son Gün
Son günümüzde baretlerimizi ustalara ve birbirimize imzalattık. İnşaatın tepesinde birbirimizi kutladık ve baret atma töreni yaptık. Son olarak da son öğle yemeğimizi Kanyon'da yedik ve Şantiye stajımızı bitirdik.
Yeni Duvarlar
Bugün geldiğimizde bodrum katta duvar örülmeye başlamıştı. Bir yandan tuğla duvarlarla odaların sınırları belirlenirken diğer yandan tuvaletin dış duvarı gaz betondan örülüyordu. Gaz beton duvarı ören usta bize nasıl ördüğünü gösterdi, kalekim kullandığını, malzemenin gerektiğinde çok kolay kesilebildiğini ve özel bir testeresi olduğunu anlattı. Ben dahil birkaç kişi de duvara sembolik katkılarda bulunduk. Sonra duvarcıların ustabaşı bize isteksizce de olsa tuğla duvar yapımını gösterdi. Sonra yine ben dahil bir kaç kişi duvar için sembolik bir kaç tuğla yerleştirdi. Tuğla duvar çimentoyla örülürken hata yapma riski daha yüksek olduğundan devamlı duvar örme işi verilmedi.
Çardağımızın Son Günü
Bugün hepimizin şantiye yaşamında büyük yeri olan bir şeyi kaybettik. İlk günlerimizde yaptığımız, el emeği, kollektif çalışma ürünü, kavurucu sıcaklarda ağır işlerimiz arasında dinlenirken ozonu delip geçen güneş ışınlarından koruyan, son zamanlarda yemeklerimizi muhabbetle yediğimiz, L şeklindeki bankını Benay hocanın tasarladığı çardağımız... Saydığım sebeplerden dolayıdır ki Can yıkmamız gerektiğini söyleyip eleman aradığında kimse gönüllü olmadı. Yeni gelen konteynera yer açmak için yıkıldı sonunda çardağımız. Yıkımın ardından bozulan moraller, Benay hoca'nın aldığı karpuzu yerken düzeldi. Yapılan işlere gelirsek sabahtan hep birlikte en üst katta yerdeki demir donatılara paspayı taktık. Ben sonrasında en üst katta kalıpların sökülmesinde çalıştım. Öğleden sonra diğer grup şantiyemizi ziyarete geldi. Son yarım saat kırk beş dakika da dışarıdan, zemin kata gaz beton taşıdık.
Ortabayıra Dönüş
Ortabayır'daki ilkokul şantiyemize döndüğümüz ilk gün düşündüğüm gibi olmadı. Beton döküldüğünden bizim için yapacak iş yoktu. Biz de şantiyeyi gezdik. Benim iş ayakkabılarım kaybolduğundan sivil ayakkabılarımla gezdim. Bodrum katında hiç malzeme kalmamış, kat duvar örmeye başlanabilmesi için tamamen temizlenmişti. Birinci kata da bodruma indirilmek üzere tuğlalar taşınmıştı. Şantiyeyi de gezdikten sonra öğle yemeğini yiyip Eyüp Evlendirme Dairesi ve Kültür Merkezi şantiyesine gittik. Binanın dışı lamel parkeyle kaplanmıştı. Bodrumda da havalandırmayı oluşturacak aluminyum ve siyah yalıtım malzemelerini gördük.
Santralde Staj
Santralde sergi binasının, derslik ve ofislere çevrildiği yeni şantiyedeki ilk günümde oldukça halsizdim, bir saat sonra revire gittiğimde 38 derece ateşim vardı. bundan dolayı önce doktora, sonra da doktor tavsiyesi üzerine eve gittim ve istirahat ettim. Salı günü de evde istirahat ettim.
Çarşamba günü yeni şantiyemize döndüğümde alçı ve boya işi vardı ama hepimize yetecek kadar değildi bu nedenle vardiyalı çalıştık. Ben o gün sadece duvar köşelerini alçılama işi yaptım. Perşembe günü alçıya devam ettim ama alçıda daha çok sevdiğim bir alanda çalıştım, vida deliklerini kapama. Ancak bir süre sonra kapanacak vida deliği kalmadı ve duvar alçılama işine geçtim. Açıkçası bu şantiyede yaptığım işler beni tatmin etmedi, gerçekten işe yaradığımı hissetmedim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)